15 Mart 2013 Cuma

"Dikine mancoloz"


“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”

Erdemin rüzgarına eğiyorum başımı, sen bunu yanlış anlıyorsun.
Eğişimden kendine bir pay çıkarıp, sana mailim sanıyorsun. (şapkalı a)

İflah olmam, biliyorum.

Mağluplar kalesinin fedaisiyim ben.

Ve her yenilgide sancağı yeniden dikiyorum.

Durmadan yeniden başlıyorum..

Her defasında daha çok kızıyorum kendime ve en çok kendime kızıyorum.

Geçiyorum aynanın karşısına okkalı bir küfür sallıyorum..

Böyle zamanlarda kendime katlanmıyorum ki, sana… anlıyor musun?

Olmuş, yanmış, pişmiş, aşmış bünyenin; Kendisini, avuç avuç, parmak parmak okşatmasını anlarım ama o da bir yere kadar…

Olduğunu sananın, bunun farkında olmayanın ve kendini bir şey sananın, apış arasından iğrenç kokular geldiğini söylesem bir türlü, söylemesem..

Herkes için istediğimiz yargılara varırız, aklımıza geleni söyleriz ama bunu ancak biz yapabiliriz.

Amma, bizim hakkımız da biri bir şey söylediğinde “sen kötüsün..” seninle görüşmek, konuşmak istemiyorum deriz.

- Pardon ama siz kimsiniz?

+ Biz mi? Biz böyleyiz, işinize gelirse’ciyiz…

Histerik bünyelerin vibratörü olmadım hiç, bu yüzden sevmezler beni.

Ne eksilirim, ne de gocunurum…

Geçerim aynanın karşısına okkalı bir küfür sallarım.

Sen de geç aynanın karşısına avuçla kendini…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder